• Albüm
  • Aşk Gitti Bizden (Video)
  • Seyre Dursun Aşk (Video)

Bu yaz Ozan Çolakoğlu‘nun yazı oldu bile. Hem kendi albümündeki parçalar, hem de Murat Dalkılıç, Emir gibi genç isimlere yaptığı aranjeler derken bu mevsim popüler olan çoğu şarkıda onun imzası var. Başarılı aranjörün kendi albümü hakkında Gerçek Pop’un eleştirilerini okumak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

İşte Ozan Çolakoğlu’nun “01” albümünün şarkı şarkı değerlendirmesi.

Aşk Gitti Bizden (ee. Tarkan)

Albümün açılış şarkısı Tarkan’ın etkisiyle aynı zamanda başarılı bir çıkış şarkısı da oldu. Tarkan’ın vokallerini dans müziğine biraz yaklaştıran “Aşk Gitti Bizden”i sırf elektronik öğeler içeriyor diye “Metamorfoz”un ruhsuz şarkılarıyla kıyaslamak yanlış olur. “Sevdanın Son Vuruşu” buna en yakın Tarkan sound’uydu büyük ihtimalle. Eserin tek kusuru şu aralar dünya müziğinde popüler ne varsa hepsini kullanma çabası denilebilir. Dubstep öğeler, autotune’a uğramış vokaller, duyguyu yumuşatan akustik gitarlı kısım gibi.

Ben Yanmışım (ee. Ajda Pekkan)

Geçtiğimiz yazı “yakıp geçen” Tarkan, Pekkan, Çolakoğlu üçlüsünü tekrar bir araya getiren çalışmanın hit olmaması gibi bir ihtimal yok. Öte yandan şarkı boyunca şaşkınlık yaratan tek bir tercihe bile rastlamıyoruz. Tabii ki bu kadar tutmuş ve taze bir kimyayı tekrar tekrar kullanmaları da hiç şaşırtıcı bir şey değil. Şarkı albümün en büyük kozlarından biri.

Seyre Dursun Aşk (ee. Gülşen)

Gülşen’in seslendirdiği “Seyre Dursun Aşk” uzun zamandır beraber çalışan ikilinin son marifeti. Son birkaç yıldır duyduğumuz Gülşen işlerinden tek farkı aranjedeki alaturka öğelerin şutlanmış olması. Vokalde ve bestedekiler ise elbette duruyor. Ortaya çıkan zıtların uyumu, bir Erdem Kınay albümündeki “Duman” kadar bariz değil ama ortaya çıkan iş güzel.

Kalpten Dudağa (ee. Yalın)

Albümün ilk dinleyişte en rahat anlaşılan şarkısı bu demek yanlış olmaz. Yalın’ın seslendirdiği “Kalpten Dudağa” sağlam bir introya sahip, Yalın’ın vokal parçaları da bu kısma çok yakışmış. Çolakoğlu’nun Yalın’a iyi geldiği bu tek parçayla bile belli, geriye beraber yaptıkları yeni albüm için meraklanmak kalıyor.

Dım Dım (ee. Sertab Erener)

Intro melodisi Madonna’nın “Love Spent”inin ilk kıtasına epeyce benzeyen bu şarkı Nil’sizlikten muzdarip kalmış. Çolakoğlu’yla yıllar önce yolları ayrılan Nil Karaibrahimgil’in bu albüme söz yazmayışı normal olsa da bu kadar cesur bir konsepti ancak Nil’in sözleri kaldırabilirdi herhalde. “Dım dım dım mırıldandım” pek sevilesi bir şarkı değil, ancak albümün bütünlüğü içinde dinlenebilir oluyor.

Gizli Aşk (ee. Sezen Aksu)

Sözlerini Sezen Aksu’nun Meral Okay’la beraber yazdığı bu Yunan bestesi oldukça duygusalken, Okay’ın vefatından sonra bir kat daha etkileyici oluyor elbette. Albümün tek yavaşı biraz daha pesten okunsaymış da Aksu daha rahat ve sakin söyleseymiş iyi olurmuş. Bestedeki kimi yerlerin sizi Aşkın Nur Yengi’nin yine Aksu’ya ait olan “Aşk Kazası” şarkısına ışınlaması mümkün.

Hadi Bakalım (ee. Tarkan)

Türk popunun kilometre taşlarından ve en güzel eserlerinden biri olan “Hadi Bakalım” 20 yıldır eskimeyen aranjesiyle yeniden düzenlemek için riskli bir tercihti bence. Hele de artık kendi parodisine dönüşmekte olan Tarkan’ın vokallerini bu şarkıda duyacak olmak bana endişe veriyordu. Neyse ki sonuç oldukça başarılı. Köprü kısmını alaturka olarak yorumlamak oldukça ilginç olmuş.

Sabır (ee. Göksel)

Albümün iki cover’ından ikincisi olan Sabır, orijinal yorumcusu Göksel tarafından seslendiriliyor. Şarkıyı herkes bilse de bir radyo veya TV kanalında rotasyona girmesi şaşırtıcı olacak “Sabır”ı, yeniden gündeme getirmek, güncellemek iyi bir tercih. Yeni versiyonu ilki kadar ilginç değil elbette.

Yağmur (ee. Ferman Akgül)

Elektronik öğelere her zaman yakın durmuş bir grubun solisti olan Ferman Akgül’ün vokal performansı normal olarak gayet başarılı. Fakat bestenin bir yere gitmediğini söylemek mümkün. Tüm dünyada DJ müzikleri çığlık çığlığa vokallerle dolarken “Rüzgar” tutku konusunda eksik kalıyor.

Genel Değerlendirme

Albüm Türkiye’nin en iyi aranjörü sıfatını en çok hak eden isim olan Çolakoğlu’yu, Türkiye’nin hem en gündemde, hem en etkileyici kariyerlere sahip solistleriyle bir araya getiriyor. İşin garibi Pekkan da, Tarkan da Gülşen de yakın tarihlerde küllerinden yeniden doğdular ve müzikal olarak daha popüler olamazlardı. Bir albüm için daha sağlam bir ekip ve daha doğru bir zaman düşünemiyorum. Yalnız listedeki herkes Türk piyasasında garantici olmanın ne kadar önemli olduğunu acı – tatlı tecrübelerle öğrenmiş isimler. Bu da albümün yegane olumsuz tarafını doğurmuş. Gerçekten çalışma boyunca şaşırtıcı diyebileceğimiz neredeyse hiçbir şey duymuyoruz.