?Ben de içinizden gelmek istedim.? Mustafa Ceceli sahneye seyircilerin arasından yürüyüp çıkınca yaptığını böyle özetledi. Kelime oyununa ancak bir yere kadar açık Türkçemiz, cümle kurmaktan aciz kişiler tarafından kullanılınca başka, böyle ince esprili adamlar tarafından kullanılınca bir başka oluyor. Ceceli’nin 8 Ağustos Harbiye Açıkhava konseri kısaca, en az bu cümle kadar özenli, etkileyici ve güzeldi.
Kendi ismini taşıyan solo albümü ve onun bu yaz yeniden yayımlanan versiyonu bu konserin ne kadar yenilikçi olduğuyla ilgili bir fikir vermiyor. Zira kayıt edilen şarkılar piyasa vasatı civarı ve biraz üstündeyse, konser, piyasa standartlarının üç beş kilometre üstünde bir şovdu. En önemlisi mükemmel de dikilmiş olsa kıyafeti giyenin taşıyabilme yeteneğidir. Ceceli’nin her anını ilgi çekici kılmaya çalıştığı gecesinde temelleri kendisinin attığı ve tüm akışı sırtlanabildiği ayan beyan gözüküyordu.
Albüm gibi gece de ?Söz Veremem? adlı şaheserle açıldı, ?Hastalıkta Sağlıkta? adlı fast-food ile devam etti. Şarkıcı sahnede ne kadar umut veriyorsa bu içinden sıradanlık akan şarkıyla kendinden geçen izleyici de o kadar umutsuzluk verdi bana. 2000’lerin müziği böyle ucuz ama kendini mükemmel sanan şarkılara alışkanlık yaratmış olabilir yine de çok daha güzelleriyle aynı diskteyken dikkat çekmelerini aklım almıyor. Neyse ki bazı ?güzeller? de aynı kıymeti görüyorlar. Mekanı ağzına kadar dolduran seyirci ?Dön?e de aynı heyecanla eşlik etti. Sonrasında konser görüntülerinden bir klip hazırlanacak olan ?Şarkı?, ?Limon Çiçekleri? ve ?Ben O Değilim?i dinledik. Sonuncusundan önce yorumcu 9 kişilik orkestrasını bizlere tanıttı. Unutmadan, ?Şarkı?ya gelecek olan klibin ses bandında konser kaydını dinleyeceğiz. Albüm versiyonu üstüne bindirilmeyecekmiş.
Görkemli sahneden de bahsetmemek olmaz. En geride bütün sahneyi altına alan büyük bir ?M? yapısı, bunların üstüne işlenmiş ?MC? harfleri, topyekün yıldızlı arka fon, sahnenin hem merdivenli hem asansörlü ikinci katı ve zemini tamamen ışıklı podyum güzel uygulamalardı. Şarkıcı hem piyano hem de ?beams? adlı bir enstrüman çaldı, hatta sahneye kar bile yağdı. İyi giden akışa ve pahalı dekora rağmen gerçekten hiç hoşa gitmeyen tek bir unsur vardı. Dansçılar kostümleriyle, koreografileriyle çok daha kötü bir konserden fırlayıp gelmiş gibiydiler. Bu sektörün işi iyi beceremeyen bir mafyası olduğunu düşünüyorum zira henüz iyi ve şovla az ya da çok alakalı bir dansçı kostümü görmüş değiliz. Üstelik prova edecek, hareketleri yeterince oturtacak kadar zaman yoksa o zorlu koreografilerin gereği nedir? Sahnede karmaşa yaratmaktan başka bir şeye yaramıyorlar.
Ancak dediğim gibi olumsuzluklar bunlarla sınırlıydı. Verilen aradan önce Mustafa Ceceli kendisine çok övgü getirmiş aranje kariyerinden bir retrospektif sundu. ?Aklım Karıştı?, ?Aşk-ı Kıyamet?, ?İkili Delilik?, ?Açık Adres? ve ?Çakkıdı? kısa kısa ve peşpeşe seslendirildi. Şarkınıcın baştan beri mükemmel süregelen yorumu sadece bu son iki şarkıya pek müsait değildi, o da parçaların kendisinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.
İkinci yarı başında konserin konuğu Ajda Pekkan asansörle sahneye yükseldiğinde seyirci yeniden atmosfere vantuzlandı. Ceceli’de kesinlikle yıldız ışığı var (yüzündeki nurla karıştırılmasın) ancak Ajda’nın kendine has duruşu geceye çok şey kattı. ?Oyalama Beni?, muhteşem yorumlanan ?Yazık Olur? ve ?Son Yolcu? konserin akılda kalan anlarındandı. Gerçi Ceceli’nin enerjik bir şekilde götürdüğü akış buradaki bitmek bilmez iltifatlarla biraz durağanlaştı ama olsun. Pekkan uğurlandıktan sonra, son yavaş şarkılar da peşpeşe geldi. ?Bekle?, ?Unutamam?, ?Karanfil? ve ?Tenlerin Seçimi? şarkıcının bir kaç yıl içerisine amma çok hit şarkı sığdırdığını hatırlattı bizlere.
Peşine albümün son derece sıradan hareketlileri (“Kanaryam“, “Neme Lazım“), son derece sıradan kalabalık favorileriyle (“Çile Bülbülüm“, “Aşkın Kanunu“) birleşince başlangıçtaki o her şeye hakim Ceceli gitmiş, iyi bir final yapmak için büyüyü bozan bir Ceceli gelmiş gibi hissettim. Yine kendi düzenlediği, çok daha az eskitilmiş ve coşturucu şarkılar daha iyi bir tercih olabilirdi. ?Fesuphanallah? ve ?Limon Çiçekleri?nin remixinden sonrasında şov sona erdi ancak izleyiciler Ceceli’yi sahneye tekrar çağırdı. ?Gidersen? ve ?Dön? ile beraber gerçek final yapıldı.
Şimdi bu tek seferlik konsere böyle hazırlanan, bu kadar para yatıran bir ekip, çok ayaklı bir turneye çıksa iş nerelere varır diye düşünmesi bile keyifli. Endüstrinin büyümesi, özellikle satışların halinden sonra konserlere daha fazla sorumluluk binmesiyle bu gibi yaratıcı adamlardan daha da iyi konserler izleyeceğiz gibime geliyor. Mustafa Ceceli’nin kaçınması gereken tek şey anlık heyecanlanmalar yaratsa da risksiz takılıp uzun vadede hiçbir şey vermeyen şarkılardır. Bir de dansçıları adam ederse tek kelimeyle kusursuz konserler vereceğine eminim.
Şarkı Listesi: Uvertür / Söz Veremem / Hastalıkta Sağlıkta / Dön / Şarkı / Limon Çiçekleri / Ben O Değilim / Hata / Bana Uyar / Aklım Karıştı & Aşk-ı Kıyamet & İkili Delilik & Açık Adres & Çakkıdı / ARA / Oyalama Beni (ee. Ajda Pekkan) / Yazık Olur (ee. Ajda Pekkan) / Son Yolcu (ee. Ajda Pekkan) / Bekle / Unutamam / Karanfil / Tenlerin Seçimi / Kanaryam / Neme Lazım / Çile Bülbülüm / Aşkın Kanunu / Fesuphanallah / Limon Çiçekleri (Remix) / Gidersen / Dön
Merhaba mustafa abi seni seviyorum