tarkanrevizyon

Koyunu olmayan ülkemizin megastarı Tarkan’ı en son izlediğimden beri yaklaşık üç sene geçti. Yabancı albümü öncesinde Avea sponsorluğunda çıktığı turnede İnönü Stadyumu’nda görmüştüm şovunu. Henüz ülkede 100.000’in altında satan hiçbir albümü yoktu o zamanlar, görece daha büyük bir stardı. Bir stadyumu konseri oluşunun da ayrı bir güzelliği vardı tabi, öyle her starım diyen stadyum dolduramıyor. Tarkan doldurmuştu. Onun peşine Bilgi Üniversitesi’nin şenliklerinde izleyince insan biraz burkuluyor tabi. Yine de şaşırttığını hemen belirteyim, sahne kocaman ve çok gösterişliydi.

?Come Closer?la kendisinin, ?Metamorfoz?la benim yaşadığım hayal kırıklığı sonrasında Tarkan’ı görmek için delirmiyordum ama gittiğimde gördüm ki sahnenin ta çatısına kadar uzanan 6 uzun ekran kurulmuş, zemin ışıklı, ufak da olsa podyum var. Dedim ki ?Megastar deyince en azından bu kadar olacak demek.? Şaka maka yerli konserler içinde gördüğüm en iyi sahnelerden biriydi, Maalesef Tarkan’ın dansçısı, şovu ve dolayısıyla olmayan şovun teması, konserin bir bütünlüğü yoktu. Ekranlar sadece uyumlu-uyumsuz görsel malzemeyle desteklediler performansı. Akademi Türkiye yarışmacısı Timuçin olduğundan yüzde 90 emin olduğum vokalisti İngilizce birkaç parçayla konser öncesi kalabalığı gaza getirdi, o arada ezan okundu ve müziği kestiler. ?Ay hiç profesyonel değil!?ler ve ?Helal olsun sana!?lar birbirine karıştı. Benim hoşuma gitti açıkçası, samimi bir durumdu en azından. Her neyse, Timuçin indikten biraz sonra Tarkan sahneye çıktı. Tabi ki ?Vay Anam Vay? ile. Albümün tek hitini başta söylemesi lazımdı ki sonra tekrarlayabilsin. Bu şarkıda coştuk ama şunu farkettim ki Metamorfoz hakikaten boş bir albümmüş. Hani bazı albümleri sevmezsiniz ama konserde çıkar asıl potansiyelleri ortaya. Tarkan’ın son albümü, CD’de olduğu kadar konserde de sıkıcıydı. Kalabalık elbette eşlik etti ama eski şarkılarla karıştırıp söyleyince yeni şarkıların ne kadar basit olduğu gün gibi ortaya çıktı.

DSC01051

Vay Anam Vay’dan sonra, Arada Bir ve Kış Güneşi ile devam etti. Yeni albümden 8 tane şarkı söyledi Tarkan. Gün Gibi ve Çat Kapı’yı atladı sadece. Eskilerden elbette hemen her hitini söyledi. Vazgeçemem, Aacayipsin, Unutmamalı, Şımarık, Kuzu Kuzu, Hüp (klibi de olan remix versiyonuyla), Dudu, Gülümse Kaderine yeni şarkılardan çok daha fazla coşturdu. İşin ilginç tarafı Tarkan’ın İngilizce albümü tamamen göz ardı edip, bir tane İngilizce şarkı bile söylememesiydi. Sebebi muhtemelen yanlış single seçimlerinden dolayı hiçbirinin hit olamamasıydı ama en azından o parlak olmayan dönem hakkında rahat olduğunu gösteren bir temsili şarkı söyleyebilirdi.

Tarkan sahneden ilk ayrıldığında (gıcık şarkı Dilli Düdük ile) kimse yerinden kıpırdamadı, alkışladık ve Tarkan direnmeden sahneye döndü. Gülümse Kaderine ile, ki bence çok güzel bir şarkısı, oynattı bizi, sonra o kadar uzun bir final yaptı ki herkes gideceğine kanaat getirdi. Çıkıp gidince herkes dağıldı bir anda fakat meğersem bir bis daha varmış. Üstelik patlayan konfetiler bilmem ne hep bu kısma ayrılmış. Kalabalık dağılınca vokalistler zorla alkışlattılar milleti. Onlar sahnede el çırpıyordu, ufaktan müzik duyurdular bize, hani bitmediğini anlayalım diye. Neyse millet daha iki kuruşluk alkış yapmadan Tarkan tekrar çıktı ve tahmin ettiğim gibi Vay Anam Vay’ı söyledi. Bu kısmı oldukça önden izlerken Tarkan’ın fiziksel olarak sahneye yakıştığını tasdikleme şansım oldu. Gelgelelim sahnedeki konuşma özrüne gıcık olmamak da zor. Sahnedeki sanatçı orkestraya ?Sırada ne var??, şarkıya girerken?Hadi bakalım? deyince gıcık oluyorum elimde değil. Gazinoda değiliz sonuç olarak.

Konserde bir gerçek daha açığa çıktı. Kır Zincirlerini, Tarkan’ın en güzel şarkısıymış meğersem. Ben bu kadar sağlam Avrupa diskosu altyapılı bir Türk şarkısı dinlemedim. Eğer İngilizce sözlü olsaydı Avrupa’da halen hatırlanan bir şarkı olacaktı eminim, şimdi 90’lar partilerinde gümbür gümbür çalıyor olacaktı. Yazık ki Tarkan, Avrupa’nın disko sevip Rnb sevmediğini unutarak Come Closer gibi bir albüm yaptı ve istediği patlamayı yakalayamadı tabi.

DSC01035

Sonuç olarak konsere, tasarımından dolayı yüksek puan, Tarkan’ın performansından dolayı yüksek puan, Metamorfoz turnesine dahil olmasından dolayı düşük puan vermek uygun gözüküyor bana. Yerli sanatçılar içinde, en potansiyel sahipleri halen barda sahneye çıkarken, daha iyi bir şey beklemiyorum. Elbette ki Kylie’nin üstünden daha bir hafta geçmeden, gidip bu konseri övgüye boğmam mümkün değil, hala Kuruçeşme’deki şovun etkisindeyim ben. Ancak Tarkan zannettiğim gibi ölmediğini, sadece kötü bir albüm kurbanı olduğunu gösterdi bana. Dedik ya, koyun yok. Buna da şükür.