20 Kasım akşamı, daha çok bir arkadaşımın ısrarıyla Ghetto’ya, Levent Yüksel konserine gittim. Levent Yüksel, hayatımın 90’lı yıllarında epey önemli müzisyenlerdendi. Herhalde bir çokları için de durum böyle. Ama nedense bir süredir, yeni bir albüm yapmadığından mıdır nedir, aklımda ve kalbimde çok gerilere atmışım Levent’i. Onu sahnede en son ne zaman izlediğimi hatırlamayacak kadar çok zaman olmuş. İtiraf etmek gerekirse, daha çok arkadaşıma eşlik etmek için, biraz ayak sürüyerek gittim konsere. Ama içeri girdiğim andan itibaren bir anda başka bir şey oldu. Sezen Aksu’nun “Haydi Gel Benimle Ol”unu söylüyordu Levent. Sonra “Değer mi” geldi. İyi ki bu şarkıları repertuvarına almış dedim. Levent Yüksel’den sahnede böyle Sezen şarkıları da bekliyorsunuz. Çünkü Sezen dönemini, kendi kişisel tarihinde de büyük katkıları olduğu için en iyi yaşatan müzisyenlerin başında geliyor Levent.

Ve “Tuana”, “Bu Gece Son”, “Sonbahar”, “”Karaağaç”, “Bu Aşkın Katili Sensin”, “Sultanım”, “Med Cezir” derken ardı ardına Levent Yüksel külliyatı ince ince oymaya başladı bünyeyi. Bir dönemin bittiğini düşündüm bu şarkıları dinlerken. Sezen Aksu’lu Levent Yüksel’li, Sertab Erener’li günlerin ve hatta Aşkın Nur Yengi, Demet Sağıroğlu, Harun Kolçak, İzel, Asya ve 90ların diğer özel yorumcuları…Onların en güçlü ses verdiği zamanların geçtiğini gördüm üzülerek. Hoş, benim için değişen bir şey yok. Hepsi ayrı ayrı önemini koruyor bende ama bu isimler biraz gerilere çekildiler, ya da çekilmek zorunda kaldılar, belki zorunda bırakıldılar…Sebebi ne olursa olsun, açık olan tek şey onları özlüyor olmam.

GECEDEN NOTLAR:

– Levent Yüksel konseri, gittiğim en coşkulu konserlerden biriydi. Nefis bir seyirci vardı. Bütün şarkıları baştan sona Levent’le birlikte söylediler. Bir an bile yerlerinde durmadılar. Coştular, dans ettiler, eğlendiler. Şarkı istekleri için bağırdılar. Meğer benim gibi ne çok özlemiş herkes o dönemi…

– Levent’in bazı şarkıları vardır, büyük ses getirmediğini sanırdım. Mesela “Sultanım” benim çok sevdiğim bir şarkıdır. Levent, o dönem Aşkla albümünde bu şarkıyla çıkış yapmıştı. Öyle “Zalim” gibi bir kıyamet kopmamıştı, iyi hatırlıyorum. Ama şimdi yıllar içinde böyle şarkıları da değerlenmiş gibi. Deliler gibi “Sultanım”ı söylüyordu seyirciler. Bir kez daha anlaşıldı ki, zaman her şeye hak ettiği kıymeti, değeri veriyor.

– Levent Yüksel’in kendi sesine neredeyse tıpatıp benzeyen bir vokalisti var, Yasin. O da şarkılar söyledi arada. Yasin’in sesi ve yorumu o kadar aynısı ki Levent’in, bir an yabancılaşma yaşadım, hangisi Levent, hangisi değil diye. Bu bir yorumcu için herhalde epey konforlu bir durum olsa gerek. Düşünsenize, yorulduğunuz anlarda imdada yetişen bir Yasin… Hoş değil mi?

– Mustafa Ceceli, halen Levent’in orkestrasında çalıyor. E Mustafa Ceceli orada olur da seyirci durur mu? Finalde Levent’in orkestraya teşekkür ettiği bölümde, sıra Ceceli’ye gelince seyirci hep bir ağızdan “Unutamam” ve “Limon Çiçekleri” tezahüratı yapmaya başladı. Levent’in de isteğiyle Mustafa söyledi iki şarkıyı da. Salonda küçük çaplı bir kıyamet koptu. Mustafa, “Limon Çiçekleri”ni söylerken şarkının Levent Yüksel’e de ne kadar yakışacağını düşündüm. Levent de eminim çok iyi söylerdi.