• Albüm
  • Kapak
  • Drakula (Video)

İzel, bu sene çıkardığı “Aşk En Büyüktür Her Zaman” albümünün “Drakula” gibi merak uyandıran şarkılarıyla çok konuşuldu. Müzik yazarları ve dikkatli dinleyicilerin ise övgüyle bahsettiği çalışma gerçekten de oldukça başarılı.

İşte İzel’in “Aşk En Büyüktür Her Zaman” albümü için hazırladığımız, 12 şarkının her birine değindiğimiz değerlendirme yazısı.

Amerika

Albümün alışması zor sözlere sahip ilk şarkısı bu. Buna karşılık etkileyici bir introsu, akıp giden bir ana ritmi ve aslında eğlenceli ve modern sözleri var. “Drakula”ya oranla hazmı daha kolay. İkinci nakaratta el çırpmalarını unutmuşlar mı koymamışlar mı bilemedim ama kalsalarmış iyi olurmuş.

Drakula

Basında lanse edildiğinden çok daha anlamlı ve kabul edilebilir bir şarkı aslında. Yorucu bir aşık için kan emici metaforunu kullanmak neden bu kadar şaşkınlıkla karşılandı anlamak zor. Her halükarda albümün çıkış şarkısının bu olması elbette riskli idi. Sonuçlarını İzel’in kariyerinin devamında daha iyi anlayacağız.

İyi Ki Doğdun

Bu Arap melodisi albümün gerisinden oldukça farklı geliyor kulağa. Türk eserlerinde solistin, tüm diğer ses kanallarından daha yüksekte olmasına alışığız da bu şarkıda durumu biraz abartmışlar sanki. Özellikle ilk dinlemelerde bitmek bilmez bir vokal nağmesi bombardımanına maruz kalıyorsunuz.

Düşer O

Bu şarkının en büyük faydasının “Drakula” yüzünden büyük bir yanlış anlaşmaya kurban gitmek üzere olan albümü kurtarması oldu. Yoksa ne sözlerini çok özel ne de melodisini çok etkileyici buldum. 5 dakikalık süresinin de gereğinden çok uzun olduğunu söylemek zorundayım.

Oh Olsun

Sözleriyle, bestesiyle, aranjesiyle bu şarkı tam bir 90’lar işi. İzel’in de patlamasını yaşadığı bu on yıla son derece keyifli bir saygı duruşu bu. Latin ritmleri ve elektronik bağlamasıyla “Geceler Kara”yı anımsattığı da söylenebilir.

Solmuş Gül Kasabası

Albümün zirve noktasına tekabül eden bu orta tempo şarkı, doğru kafiyenin nasıl etkileyeci olabileceğine de güzel bir örnek. Telaffuz güzelliğinin etkisiyle ve son derece etkileyici sözleriyle “Solmuş Gül Kasabası” albümün mutlaka değerlendirilmesi gereken bir cevheri.

Rezil

“Solmuş Gül Kasabası”na karşı albümün bir numarası olmayı kıl payı kaçıran “Rezil”, vokalin duygusunun dinleyiciye en iyi geçtiği eserlerden biri. Yine orijinal sözler, yine iddialı, adeta prelude niteliğinde bir intro ve şarkıya cuk oturmuş bir ritim var karşımızda.

Hicran

Buna kadar birkaç şarkıda göz kırpılan alaturka elementler “Hicran”da biraz daha baskın. Albümün ismine de ilham kaynağı olan şarkı için iddialı demek zor olsa da finale doğru iyi bir giriş yapıyor.

İmdat

Albümün hak ettiği kıymeti görmeyeceği artık aşikar olsa da herhalde en çok bu şarkıya yazık olacak. Çünkü bundan önce gelen orta tempolar biraz da olsa adını duyurdu fakat “İmdat” gibi keyifli bir şarkı güme gitmeye çok yakın. Davullu zurnalı bu şarkının en azından bir konser favorisi olacağına inanmak istiyorum. Sözler sadece bir hikaye anlatmaya odaklanıp harika bir performans gösteriyor burada. Özellikle nakarata pas atan cümleler çok parlak.

Yaz Geldi

Albümün ilk yorulma sinyallerini veren bu şarkısı, alaturka damarı biraz daha dürtmek adına yapılmış gibi duruyor. Fazla ön plana çıkan bir iş değil. Bu kadar sağlam bir albüm yapılırken belki 12 parçanın fazla olduğuna işaret olarak görülebilir.

Göz Göre Göre

Rock türüne dahil edilebilecek “Göz Göre Göre” üç şarkılık yerel motifler blokunun ardından soundun rotasını tekrar batıya çeviriyor. En fazla gideri üniversite konserlerinde olacaktır muhtemelen.

İlk Yara

Albümün kapanış şarkısı özellikle yoğun yaylı aranjesiyle dikkat çekiyor. Albümdeki yeri aleyhine çalışacak olsa da başarılı ve etkileyici bir slow. Finaldeki geri vokal korosu parçanın hissini kuvvetlendiriyor.

Genel Değerlendirme

İzel’in bu albümü yenilikçi sözleriyle olsun, düzenlemelerle olsun her açıdan ilgiye layık, başarılı bir albüm. Çalışmanın İzel’le beraber iki mimarı olan Onur Özdemir ve Alper Narman, Türkiye standartlarını (hele de güncel standartları) fersah fersah geride bırakan bir iş çıkarmışlar. Şarkıların tümünün söz ve bestesi (“İyi Ki Doğdun”un bestesi hariç) bu ikiliye ait. Belki “Solmuş Gül Kasabası”yla çıkış yapılsa, peşi “Düşer O” ve “Rezil” ile getirilse, içerik 9-10 şarkıdan oluşsa bu lafları herkesten duyuyor olurdunuz. Şimdiyse müzik yazarları bunun gibi fikirlerde birleşiyor. Hala dinlemediyseniz bu albüme mutlaka bir kulak verin.