• Albüm
  • Kapak

Mustafa Keçeli tam bir ?kazanan?. Hiçbir yayımlanmış ürünü yokken 1998 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rock Müzik yarışmasında, 2007 yılında ise Miller Music Factory yarışması Alternatif Rock kategorisinde birinciliği kapmış bir isim. 27 yaşında ve Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü mezunu olan Keçeli, ilk albümü ?Güneş Işığı?nı Mehmet Cem Ünal ve Safa Handem prodüktörlüğünde 2009 yılında piyasaya sürdü. O günden bugüne hak ettiği yere geldiğini söyleyemeyiz ama amatör müzik camiasında iyi işler başarmış bu ismin profesyonel müzik dünyasında da popüler olmaması için bir sebep yok.

Eğer olamazsa da bizim ?profesyonel müzik dünyamız?la ilgili sıkıntılar tekrar devreye girmiş demektir. 10 şarkılık albümünde tempolu ve yavaş, dinleyici dostu ve daha kişisel bir sürü örnek verebilmiş, şarkı yazıp söyleyebilen, eli yüzü oldukça düzgün birinin çıkış yapamaması için bir neden göremiyorum ben. En kötüsü ikinci albümle beraber parlayacak olan bu arkadaşın meziyetlerinden yeterince bahsedilecektir. Biz albüme geçelim.

Şimdiye kadarki teklilerden ?Son 1 Şans? albümün açılış şarkısı ve en dikkat çekici anlarından biri. Keçeli tüm albümün söz ve müziklerini kotarmışken sadece bu şarkının sözlerinde Müge Tanlak’ın yardımını görüyoruz. İlk klip parçası olarak geçtiğimiz yaz hizmet veren ?Son 1 Şans?ı Şubat’ta gelen klibiyle ?Geri Gel? takip etti. Kış için uygun bir seçim olan ?Geri Gel?, özellikle girişiyle albümün en güzel aranjelerinden biri olduğunu gösteriyor. Üstelik bu kliple gelen imaj değişikliğinin Keçeli’ye uzun vadede çok yarayacağını düşünüyorum.

Albümün isim şarkısı ?Güneş Işığı?nı tanıtmak için şu sıralar mükemmel bir fırsat mevcut. Şarkı sözü olarak son derece iç açıcı olan bu Mor ve Ötesi hissiyatlı şarkı yazın aniden geldiği şu günlerde kitleler tarafından sevilerek dinlenebilir. Yetişmezse sonbaharda da gideri var; güfte ona göre yazılmış zaten. Bir diğer ilgi çekici şarkı ise albümün kalanına göre daha yumuşak tavırlı olan ?Sabun Köpüğü?. Bu şarkının yaratıcı sözlerini de dinledikten sonra ben şu kanıya vardım: ülkedeki zilyon tane iyi beste ve aranje yapıp rezalet söz yazan popüler müzik insanları rockçılarla bir araya gelmeliler. İyi söz yazan popçuların bile bariz şekilde tükendiği düşünülürse rockçıların yaratıcı cümleleri hayat öpücüğü gibi olacaktır piyasaya.

Yaratıcı sözler demişken, bu kategoriye girmeyen şarkılar da var. Kanımca 2009 yılında çıkmış iyi bir albüm İstanbul’dan ?Sahte Aşkların Şehri? diye bahsetme sıradanlığına kapılmamalı, fikirsiz insanlara ?Koyun? demekten daha orijinal yöntemler bulmalı. Mevzubahis iki şarkının yanında bir de Teoman yazmış ve söylemiş gibi duran ?Önemsiz Kişi? var. Bu üç parçanın albüme pek yaradığını söyleyemem.

Radiohead şarkısı gibi başlayan fakat sonra klasik Türk pop-rock stiline bağlayan ?Rastlantı? ve bir şekilde Azeri türküsü ?Ayrılık?ı hatırlatan ?Ağlama? albümün iki güzel yavaş şarkısı. Finali yapan ?Yetmez? ise aranje konusunda albümün bir diğer zirve noktası oluyor. Kitlelerin favorisi olmasa da Keçeli’nin hayran kitlesi kemikleşmeye başladığında bu şarkının kıymeti bilinecektir.

Yıllardır kendilerinden bekleneni verememiş popçular halen daha çıkış yaparken rockçılardan daha büyük bir eforla tanıtılıyorlar. Böyle bir bariyer olmasa Mustafa Keçeli gibi müzisyenlerin kıymetinin daha iyi anlaşılacağına eminim. Üstelik de isim yapmış bir rockçı söylüyor olsa el üstünde tutulacak bir albümle karşımızdayken. Umarım bu başarılı ve albüm sahibi pazarlama çalışmalarının eksikliğine kurban gitmez ve yakın zamanda daha çok duyulurlar.

Not: 3.5 / 5

Mustafa Keçeli’nin “Geri Gel” videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.