Türk Pop?unun üç büyük ve saygıdeğer ismi yeni çalışmalarını bu yaz peşpeşe sundular. Bunlardan biri single (Ajda- Resim), diğeri eski şarkıların yeni versiyonlarıydı (Sezen ? Yürüyorum Düş Bahçelerinde) ama olsun. Nilüfer?in tümüyle yeni şarkılardan oluşan albümüyle beraber her zaman yaşanmayacak bir buluşma yaşıyoruz bu yaz.
Üç büyük ismin ve çalışmalarının kendilerine göre artıları ve eksileri mevcut. Hepsi bir yerde kazanırken bir yerde kaybediyor. Dolayısıyla üç çalışmanın hiçbiri maalesef kusursuz değil. Bu yüzden taş-kağıt-makas oyununu hatırlattılar bana, yazının konsepti de o oldu.
Taş ? Ajda: Eh yani, bacaklarına ve enerjisine bakarsanız, taş elbette Ajda olacaktı. Geçtiğimiz yaz yaptığı ?Aynen Öyle? albümünden aynı isimli bir hit ve ?Flu Gibi? adında bir başka hit daha çıkaran, ?Stretch? gibi hayran favorisi bir şarkı yapan Pekkan, bu yaz iki açıdan hayalkırıklığına uğrattı beni. Birincisi b-side bile içermeyen, aynı şarkının iki versiyonundan ibaret bir single çıkarmasıydı. En azından ilkine yakışan bir ikinci şarkı daha olabilirdi CD?de. İkincisi ise Serdar Ortaç ile çalışmasıydı elbette. Türk Pop?unun seri katilinden aldığı parça tam Ortaç?a yakışacak şekilde şarkı sözü saçmalığına yeni bir boyut getirmiş. Volga Tamöz?ün düzenlemesi en sıradan diskolara layık. Fakat işin bu sefer farklı olan kısmı Ajda?nın hiçbir zaman kusur içermeyen yorumu. Yani bu kadar gereksiz bir şarkıyı bile öyle güzel söylemiş ki insanda beynin kelimelerin manasını algılayan kısmını kapatıp peşpeşe dinleme isteği uyandırıyor. Ya da kısaca sarhoş olup işte? Veya aptal. Neyse tehlikeli sulara giriyorum. Murat Yeter?in düzenlemesi içinse şarkıya birazcık klas getirmiş demekle yetineceğim.
Kağıt ? Nilüfer: Açıkçası albüm biraz boş olduğu için kağıt seçtim Nilüfer?i. Beni çok şaşırtan birkaç şey var ama çalışmada. Birincisi Sinan Akçıl?ın albümü kurtarıyor oluşu. Gerçi bir albümü Akçıl kurtarıyorsa asıl albümün haline üzülmek lazım ama ben Akçıl?ı tebrik etmeyi tercih edeceğim. 11 şarkının ilk ikisi Tanrım ve Bir Bilseydin hem Nilüfer?e yakışmış, hem hareketli ve slow şarkılar kulvarlarına ayrı ayrı katkıda bulunmuş hem de hit potansiyeli taşımışlar. Sözlerini pek sevmedim ama onu başaran az şarkı çıkıyor zaten.
Şaşırtan şeylerden bir diğeri Nilüfer?in kendini nasıl değerlendireceği konusunda hiçbir fikri olmaması. Sen önceki albümde mükemmel bir hit ve mükemmel bir şarkı yaz (Karar Verdim), peşine destekleyici şarkılar yazma yeteneğin olsun (Hoşuna Gider Mi?), bu albümdeki en güzel sözlerden birini (Olmadı Gitti) ve eski şarkılarından mükemmel Dokunsalar Ağlarım?ı andıran yeni bir şarkı yaz (Unutmadım) ama yine git albümü Sinan Akçıl?a, Mete Özgencil?e emanet et. Yıllar önce bir röportajında şarkı yazma konusunda tembel olduğunu söylemişti sanatçı. Bence kendisine ve bizlere yazık ediyor.
Kendini değerlendirme demişken Nilüfer?in yorumunda da değişiklik var artık. Bu yazıdaki üç isim de yaşın getirdiği bir şey olsa gerek şarkıları bağıra çağıra söylemekten hoşlanıyor. Fakat artık bunun hakkını veren sadece Ajda var. Nilüfer çoğu şarkıda o kadar gereksiz yükseltiyor ki sesini albümü yan odadan dinleme ihtiyacı hissediyorsunuz. Örneğin Yaramaz gibi son derece sinir bozucu bir şarkıda Çile Bülbülüm nağmesi yapmaya ne gerek var? Sadece daha da sinir bozucu oluyor. Bir de aranjesine dikkat çekmek lazım, Nilüfer kendinden çalıp tekrar ?Mavilim?i yapmış adeta.
Albümün ilk iki videosu peşpeşe gelen ?Bir Bilseydin? ve ?Yaramaz? oldu. Nilüfer?in sonunda yaşını göstermeye başladığı bu kliplerin yerine ben olsam ?Olmadı Gitti?yi, ?Bir Liste?yi ve ?Tanrım?ı tanıtırdım. Veya da madem Nilüfer?in yerinde hayal ediyorum kendimi tüm albümü kendim yazarak başlardım işe. Çünkü bence onyıllar sonra ilk defa şarkı yazarlığı yorumculuğu ve güzelliğinin önüne geçiyor. Bu değişime ayak uydurursa daha yıllar boyu mutlu mesut dinleriz kendisini.
Makas ? Sezen Aksu: Kolaylıkla içimi kanattığı için Sezen Aksu?yu da makas seçtim. Belki son on yıldır eleştirilecek çok şeyleri var artık ama şarkı yazışı kesinlikle onlardan biri değil. Hayranlarının halen toz kondurmadığı yorumuna benim için katlanmak zor ama başka sanatçılara verdiği eserlerini topladığı yeni albümünü özetlemek için iki kelime yetiyor: Şarkıların hatırına. Hatta belki de albümün ismi bile bu olmalıymış.
İki CD?lik çalışmada bir tane şarkı yok ki orijinal yorumcunun versiyonuna tercih edesiniz (Ferhat Göçer?inkiler hariç). Sezen yanlış söylemiyor ama kelimeler ağzından sanki zorla çıkıyor ve müziğe oranla geç kalıyorlar. Bu yüzden ne efkarlanırken ne de dans ederken eşlik edebiliyorsunuz şarkılara. Zaten albümü hoparlörden dinlemek biraz daha kötü yapıyor işleri. Neden bilmem ama kulaklıkla dinlemeyi tercih ederseniz Aksu?nun yorumunun biraz daha iyileştiğini fark edeceksiniz.
90?larda verdiği birçok şarkıya zaten deli oluyordum ama 2000?lerde Ebru Gündeş?e, Levent Yüksel?e, Ferhat Göçer?e verdiği için dikkatimden kaçmış şarkıları yakaladım bu albümle. ?Kaçak?, ?Takvim? ve özellikle ?Uslanmadım? çok güzel şarkılarmış. Orijinali tam anlamıyla kusursuz olduğu için yeni versiyonları gereksiz olanlar da var (Lal, Yok Ki, Bile Bile, Elveda), sırf Sezen?in tarzından farklı olduğu için merakla dinlenenler de (Kibir, Çakkıdı). Toplamadaki en güzel şarkılardan biri ise ben aşık olduktan epey sonra hayranların da uğruna çıldırdığı, orijinalini Göksel?in söylediği ?Kurşuni Renkler?. Bu şarkıdan çok daha vurucu olan Elveda?nın ise yeni hali hiç hoşuma gitmedi. Aşkın Nur Yengi?nin yorumundan öteye gidemez zaten bu parça benim için. Kendisinin de söylediği en güzel yavaş şarkılardan biridir.
Albümün güzel tarafı Sezen?in Aykut Gürel?le tutturduğu kimyaya şahit oluşumuz. Bir de kapağın tasarımı gerçekten ilham verici olmuş. Geçen seneki oldukça kişisel ?Deniz Yıldızı?ndan sonra böyle popüler bir çalışmanın geleceği belliydi zaten. İçeriği de bunu hatırlayarak değerlendirmek gerekiyor.
Sonuç: Sonuç olarak Ajda yorumculuğuyla Sezen?i kırdı, Sezen şarkılarıyla Nilüfer?i kesti, Nilüfer ise şarkı yazımındaki yeteneğiyle ve bütün bir albüm çıkarmasıyla Ajda?yı sardı. Hayranlar da dinleyip mesut oldular.
[…] 10- Ajda Pekkan ? Resim […]